Germany
DURCHKÄMPFEN : German Turkish
s. durchfechten
DURCHKÖNNEN : German Turkish
arasindan gecebilmek
DURCHLADEN : German Turkish
(Waffe) doldurmak
DURCHLANGEN : German Turkish
aradan elini uzatmak
DURCHLAUCHT : German Turkish
(Titel für Fürsten) cenap, altes; Ew.
^ zati fahimaneleri; zati samileri
DURCHLAUFEN : German Turkish
(tr.) l. (Schule) tahsil (takip, devam) etm.
(Strecke) katetmek
(Gebiet) kosarak gecmek
(Schauder, 7ittern) almak, tutmak
DURCHLAVIEREN : German Turkish
: sich ~ kolayini bulmak
DURCHLAß : German Turkish
m l. gecirme
gecit
(im Stall) bölmelerin ara "kapisi
(bei e-r Talsperre) menfez 21ascen l. (j-n) gec-mesine müsaade etm.; gecirmek
(J-m et.) F müsamaha etm.; ses cikarmamak °lässig gecirgen, gecirimli; kabili nüfuz
lässigkeit / gecirgenlik, gecirimlilik. nüfuziyet; nüfuz kabiliyeti; permeabilite
DURCHLEBEN : German Turkish
(seit.); durchleben (tr.) yasamak, idrak etm., görmek; görüp gecirmek
DURCHLEIDEN : German Turkish
(Schweres) katlanmak
DURCHLESEN : German Turkish
l. bastan basa okumak
(flüchtig) üstünkörü gözden gecirmek
DURCHLEUCHTEN : German Turkish
s. durchschimmern durchleuchten l. her tarafini aydinlatmak
med. radyo-skopisini almak; rontkenini almak; radyogransini cikar-mak
(Eier) isikla yoklamak
fig. tahkikatini derinles-tirmek Qungfmed. radyografi, radyoskopi 9ungs.apparat m rontken cihazi
DURCHLIEGEN : German Turkish
(fr.) (Matratze usw.) yata yata eskitmek; sich ~ (Bettlägeriger) yata yata derisini yara etm.; cildinde yara acilmak
DURCHLUFTEN : German Turkish
hava vermek, havalandirmak Qung f vantila-syon; mangelnde ^ havasizlik
DURCHLÖCHERN : German Turkish
l. ignelemek, delmek, zimbalamak
(ganz) delik desik etm.; kalbura cevirmek
löchert göz göz; kal-bur (od. kafes) gibi
DURCHLÜFTEN : German Turkish
iyice havalandirmak
DURCHLÜGEN : German Turkish
: sich
^ yalan söyleyerek yakasim kurtarmak (od. isini yürütmek)
DURCHMACHEN : German Turkish
l. (allg.) gecirmek
(Lehrzeit) ciraklik etm.
(Ausbildung) tahsil (takip, devam) etm.
(e e Entwicklung) inkisaf etm., gelismek
(das Alphabet) dolanmak
(Kummer usw.) bsi cekmek, bse katlanmak
(erleiden) bse ugramak, ducar olm.
hsi durmadan yapmak
(zubringen) bir müddeti doldurmak l), (er fahren, erleben) tatmak; görüp gecirmek; Was machen wir doch für Zeilen durch! Ne günlere kaldikl Was haben wir doch alles ~ müssen! Basimiza ne isler ciktil tuet Unangenehmes ^ müssen b-nin basinda ates yanmak; Du glaubst nicht, was ich alles habe ^ müssen! Benim basima gelen pismi§ tavugun basina gelmedi Die Frau hat mit dem ungeratenin Sohn ^iel durchgemacht. Kadin, hayia? oglundan cok cekti
DURCHMAHLEN : German Turkish
degirmende cekmek; ögütmek
DURCHMARSCH : German Turkish
m l. (yürüyüsle) gecme, gecis, mürur
F ishal, amel, sürgün Sieren yürüyerek gecmek
recht n mit. mürur (gecit, imrar) hakki
DURCHMESSEN : German Turkish
l. (Strecke) katetmek
(der Länge nach) boyiamak
(m. Schritten) arsinlamak, kulaclamak, adimlamak
DURCHMESSER : German Turkish
m kutur, cap, diyametre
DURCHMISCHEN : German Turkish
iyice kanstirmak durchmischen mercetmek: icine kanstirmak
DURCHMUSTERN : German Turkish
; durchmustern inceden inceye yoklamak
DURCHMÜSSEN : German Turkish
gecmege mecbur olm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani