Germany
EINNAHME : German Turkish
f l. mil. zabıt, fetih, isgal; ele gecirme
(Geld-) hasilat, gelir, irat
EINNAHMEQUELLE : German Turkish
f gelir kaynagi; sich e-e ^ erschließen bir varidat temin etm
EINNEBELN : German Turkish
dumana bogmak; dumanlamak, sislemek; sich ^ sislenmek °ung».gerät n sun? sis aleti
EINNEHMEN : German Turkish
l. icine almak
(Geld) tahsil etm.
(Steuern) toplamak, cibayet etm.
mil. zaptetmek, isgal etm.; ele gecirmek; fethetmek
(Raum) tutmak, doldurmak, isgal (od. istiap) etm.
(Arznei) icmek, yutmak, almak
(Mahlzeit) yemek yemek
(e-e Stelle) bir mevkii tutmak, isgal etm.
(j-s Stelle) b-nin yerine gecmek
(kürzen) kasmak
fig. teshir etm.. meylettirmek, baglamak
(für, gegen) lehine (aleyhine) tesvik etm.
(gegen) b-ni b-den sogutmak; Der Tisch nimmt zu-viel Platz ein. Masa cok yer allyor. Er versteht es, Leute für sich einzunehmen. Kendisini nasil da satmasmi bilir. Das hat mich sehr für ihn eingenommen. Bu hareketi beni ona bagladi. s. a. eingenommen,
end fig. cazip, alimli, teshir edici, sempatik 2er m tahsildar
EINNICKEN : German Turkish
uyuklamak
EINNISTEN : German Turkish
sich ^ (in) l. temelli oturmak
yuva kurup icine oturmak
fig. bir yere iyice yerlesmek; yer etm., minder sermek
(sich einwurzeln) köklesmek
(sich verbreiten) umumtlesmek, genellesmek
EINNÄHEN : German Turkish
l. icine dikmek od. dikerek eklemek
(enger machen) daraltmak
EINORDNEN : German Turkish
l. tanzim etm., siralamak, dizmek
(Briefe) dosyalamak
(in Klassen) tasnif etm.
(in ein Ganzes) koordone etm.; sich ~ nizama uymak (od. girmek)
EINORDNUNG : German Turkish
f dosyalamak, kategorize etmek, sınıflandırmak, istiflemek
EINPACKEN : German Turkish
l. paket (od. ambalaj) yapmak; paketlemek, ambalajiamak, bohcalamak, cikinlamak
(einwickeln) (kägida) sarmak, baglamak
(einhüllen) bürümek
F (sein Bündel schnüren) pilipirtismi toplayip gitmek; ~ können F borusu artik ötmemek; artik boy ölcüsememek
EINPARTEIENSTAAT : German Turkish
m tek partili devlet
EINPASSEN : German Turkish
techn. uydurmak, gecirmek, ayar etm., takmak, alistirmak, agizlamak
EINPAUKEN : German Turkish
(j-m od. sich et.) bsi kafasina (zoria) sokmak
EINPFEFFERN : German Turkish
icine biber atmak
EINPFENNIGSTUCK : German Turkish
n bir feniklik para
EINPFERCHEN : German Turkish
l. (Tiere) agillandirmak
fig. dar bir yere sikistirmak, tikmak
EINPFLANZEN : German Turkish
l. dikmek
fig. telkin etm., zoria ögretmek; kafasina sokmak
med. transplantasyon yapmak;
EINPFLOCKEN : German Turkish
; einpflöcken l. kaziklaria cevirmek
icine kazik kakmak
EINPFROPFEN : German Turkish
l. asilamak
fig. zoria ögretmek; kafasina sokmak
EINPFUNDSCHELN : German Turkish
m bir liralik kägit para; kägit; V: papel
stück n gümüs liralik
EINPFÄHLEN : German Turkish
l. kaziklamak
etrafim kaziklaria cevirmek
mil. sarampol ile tahkim etm
EINPHASIG : German Turkish
el. tek safhali (od. fazil)
EINPICHEN : German Turkish
ziftlemek
EINPINSELN : German Turkish
fircalamak
EINPLANEN : German Turkish
planlamak; bir planm icine almak; eingeplant: "- sein kuvvede olm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani