Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EINSCHEIBIG : German Turkish

-er Block naut. tek torno

EINSCHENKEN : German Turkish

ardaga bosaltmak; kadehi doldurmak; j-m reinen Wein ~ fig. aciktan aciga konusmak; b-ne haki-kati bütün ciplakhgiyle acmak

EINSCHEREN : German Turkish

wieder ~ eski sirasma geri dönmek

EINSCHICKEN : German Turkish

(bir daire, gazete, fabrika v. s. ye) göndermek, sunmak

EINSCHIEBEN : German Turkish

l. icine (od. ortasina) sokmak
(Brot) ekmek-leri finna vermek
(allg.) katmak, iiäve etm.
(Geld) F cebe yerlestirmek

EINSCHIENENBAHN : German Turkish

f l. tek hatli yol
Alveg hatti; tek rayh hat °ig tek rayh; monoray

EINSCHIEßEN : German Turkish

(intr.) l. (Wasser) hizia icine akmak
(Milch bei werdenden Müttern) sütlenmek; (tr.) l. (Brot) ekmekleri finna vermek (od. sürmek)
(Geld) kasaya para yatirmak
(Fäden) argaclamak atkilamak
(Gewehr usw.) ati§ sihhatini tetkik etm.
(Fußball) agiara takmak; gol atmak; sich ~ bir silähin atlsimlanzim etm. S n mil. tanzim atlsi, ate^ tanzimi

EINSCHIFFEN : German Turkish

l. (Waren) gemiye yüklemek
(Personen) ge-miye bindirmek; irkäp etm.; sich ^ gemiye binmek

EINSCHLAFEN : German Turkish

l.- uykuya dalmak; (plötzlich) ici gecmek
(Körperglied) uyusmak, kanncalanmak, kecelesmek
euph. (sanft) ölmek
fig. gevsemek, tavsamak, sönmek; et. ~ lassen bir isin arasini sogutmak, uyutmak; nicht wieder ~ können uykusu kirilmak (od. kacmak)

EINSCHLAFERIG : German Turkish

(Bett) tek kisilik
n l. uyutmak, uyuklat-mak
(betäuben) uyusturmak, narkotize etm.
fig. gevsetmek
nd l. uyusturucu, narkotik
(langweilig) uvutucu; can sikici

EINSCHLAG : German Turkish

m l. (e-s Geschoßes) vurus, düsüs (noktasi)
(Explosion) infiläk, patlama
(an e-r Hose) icine basti-rilan kuma§ parcasi; kasma, kasinti, kirma
(bei e-r Naht) dikis payi
(im Stoff; zum späteren Ausgleich) cekme payi
(Weberei) argac, atki
(Falte) bürüm, kivnm
(Blut9) kan katimi
(Anzeichen) alämet, emare; Gedichte mit mystischem ~ tasawuf cesnili siirler 9schlagen (tr.) l. (Nagel usw.) cakmak. kakmak, mihla-mak
(zerbrechen) vurup kirmak; patlatmak, parcala-mak
(einhüllen) sarmak, bürümek; (in ein Leichentuch) tekfin etm., kefenlemek
(Weg) tutmak, takip (od. ihtiyar) etm.
(Laufbahn) bir kariyere salik olm.
(zusammenfalten) katlamak, bükmek
(verkürzen) kisalt-mak, daraltmak, kasmak
(Krallen) pencelerini bse gecirmek; tirnaklamak
(Weberei) argaclamak, atkilamak
(Stoffrand) bastirmak; icine kivirmak
(Buch) kaplamak
(Räder) muayyen bir istikamete cevirmek; (intr.) l. el sikarak kabul ve muvafakat etm.
(Blitz) bir yere düsmek, isabet etm.
(Erfolg haben) muvaffa-klyetli olm.
(Anklang finden) hüsnükabul görmek; begenilmek; reva^ bulmak; tutmak; (Waren a.) raubet görmek
(auf j-n) b-ne vurmak, b-ni dövmek
(in ein Gebiet) b-nin ihtisasiyle ilgisi olm.; Jeder schlug e-n anderen Weg ein. Herkes bir yol tutturmus gidiyor. ^schläg^g ait olan; taalluk eden; müteallik, aläkadar, ilgili; — vorbestraft sein jur. ayni suc icin cezalandinlmi§ olm.
schlagstelle/(e-s Qeschoßes) düsü§ noktasi; isabet yeri
schlagtuch n bohca

EINSCHLEICHEN : German Turkish

(mst. sich ^) \\. sokulmak; gizlice girmek; iceri dalmak
(Fehler) yanhshk olm.
(in j-s Vertrauen) usul usul b-nin itimadim kazanmak

EINSCHLEIFEN : German Turkish

l. (in Glas) bileyerek hakketmek
(passend machen) bileyerek uydurmak; zimpara tasina vurmak

EINSCHLEPPEN : German Turkish

l. römorkörle bir gemiyi limana getirmek
(Krankheit) disandan getirerek bulastirmak; sirayet ettirmek

EINSCHLEUSEN : German Turkish

l. (Schiff) eklüz vasitasiyle daha asagi veya daha yüksek su seviyesine getirmek; kanala sokmak
(Agitatoren, Schmuggelware usw.) kacirarak ithal etm

EINSCHLIEßEN : German Turkish

l. bir yere kilitlemek, kapatmak
(umgeben) kusatmak, ihata etm., dolamak, sarmak
mil. cember icine almak; cemberlemek, muhasara etm.
(in sich) tazammun etm., bse samil olm.
(in e-n Brief) ili^tir-mek; sich ~ bir yere kilitlenmek, kapanmak; einge-schlossen l. dahil olarak (od. olmak üzere od. oldugu halde)
mahpus; die im Eis
en Dampfer buzlar ara-sinda mahpus kalan vapurlar
lieh dahil oldugu halde

EINSCHLUMMERN : German Turkish

l. uykuya dalmak
fig. gevsemek, tavsa-mak

EINSCHLUß : German Turkish

m: mit (od. unter) ^ (von od. Gen.) dahil olmak üzere

EINSCHLÜRFEN : German Turkish

höpürdete höpürdete icmek

EINSCHMEICHELN : German Turkish

s/c/z ~ (bei) yaltaklikla b-ne hulul etm.; b-nin damanna (od. nabzina) girmek; hulus cakmak; hislerini oksayarak b-ne yanasmak (od. catmak); müda-hanede bulunmak
d cazip; hissiyati oksayan; sevimli, ho?

EINSCHMEIßEN : German Turkish

F (j-m die Fensterscheiben ^) ta? atarak pencere camlanni kirmak

EINSCHMELZEN : German Turkish

(intr.itr.) eri(t)mek; izabe potasma atmak

EINSCHMIEREN : German Turkish

l. yag, melhem. v. s. sürmek
(Maschinenteile) greslemek, yaglamak
(bekritzeln) karalamak
(beschmieren) pislemek, kirletmek

EINSCHMUGGELN : German Turkish

gümrükten mal kacirmak; sich ^ gizlice girmek; sokulmak; Er hat sich ohne Einlaßkarte eingeschmuggelt. Biletsiz iceri kacivermis

EINSCHMUTZEN : German Turkish

pislemek, kirletmek; sich ^ üstünü basini pisletmek