Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EINSCHNAPPEN : German Turkish

l. tutmak; icine kivnlip kapanmak;
fig. F (gekränkt sein) gücenmek, incinmek, alinmak

EINSCHNEIDEN : German Turkish

l. (einkerben) cent(ikle)mek, kertmek
(Namen usw.) hakketmek
(auszacken) di§ di§ kesmek
med. ustura (od. nester) ile cizmek, sakketmek
(ins Fleisch) etin icine gecmek
(in die Seele) dokunmak, incitmek; kalb ne islemek
d kesin, katt, cezrt, radikal, esash

EINSCHNEIEN : German Turkish

(intr.) kara gömülmüs olm., karia örtülmüs olm.; eingeschneit: ~ sein l. kardan dolayi disan cikama-mak; yolunadevam edememek; kar yüzünden hapsol-mak
kara saplanmi§ bulunmak

EINSCHNITT : German Turkish

m l. yank, kesik
(Kerbe) centik, kertik
(Wendepunkt) dönüm noktasi
med. sak
(im Vers) vakfe, sezür

EINSCHNITZEN : German Turkish

üzerine hakketmek, oymak

EINSCHNÜREN : German Turkish

l. simsiki baglamak
(einengen) sik(istir)mak, daraltmak
(Hals) bogmak
(ins Fleisch) etin icine nüfuz etm.; sich ~ (Frauen) cok siki bir korseyi takmak

EINSCHRAUBEN : German Turkish

l. vidalamak; vidalaria tespit etm.
(Glühbirne) cevirerek icerisine sokmak
(Schrauben) vida sokmak
(in e-n Schraubstock) mengeneye sikistirmak

EINSCHREIBBRIEF : German Turkish

m; Einschreiben n taahhütlü mektup

EINSCHREIBEN : German Turkish

l. (eintragen) yazmak, kaydetmek, tescii etm., gecirmek
(e-n Aufsatz) müsveddeden beyaza cekmek; sich ~ ismini yazmak; sich ~ lassen yazilmak, kaydedil-mek; e-n Brief ~ lassen bir mektup taahhütlü olarak Jöndermek; eingeschrieben: l. (Postsendung) taahhütlü
(Mitglied) müseccel 2gebühr / kayit (od. tescii) ücreti; kaydiye 2sendung / taahhütlü mürasele Qung / (neuer Schüler) kayit ve kabul 2ungs.tormaHtäten pl. kayit muameläti

EINSCHREITEN : German Turkish

l. müdahale etm., kansmak
(amtlich) res-men harekete gecmek
(gerichtlich) b-ne karsi dava acmak
(streng gegen j-n) b-ne karsi sert muamele etm

EINSCHRUMPELN : German Turkish

F; einschrumpfen l. cekilmek büzülmek, burusmak
(austrocknen) sogulmak
fig. azalmak, kücülmek, daralmak

EINSCHRÄNKEN : German Turkish

l. tahdit, takyit etm., kayitlamak, cevrelemek, hasretmek
(Ausgaben) azaltmak, kısmak
(Umfang) daraltmak, indirmek
(Behauptung) tadii ve tavsif etm.
(Befugnisse) salähiyetleri daraltmak; sich ~ masraflarını azaltmak; iktisat etm., kısınmak, imsak etm.; eingeschränkt siki, dar, mahdut

EINSCHRÄNKEND : German Turkish

sınırlayıcı, tahdidt, takyidi;
e Bedingung kaydüsart

EINSCHRÄNKUNG : German Turkish

f l. vgl. einschränken
(Vorbehalt) kaydi ihtirazi; sakınca;
en aufsich nehmen kisintilara katlanmak; Das ist die einzige ^, die der Presse auferlegt worden ist. Basina konulan yegäne tahdit budur. ohne ~ kayitsiz sartsiz; alelitlak

EINSCHUB : German Turkish

m l. (allg.) icine (od. ortasma) sokulan sey
fig. iiäve, ek, zeyil
phon. ictüreme 2schubvokal m ses türemesi
Wörter pl.: überflüssige ~ dil (od. agiz) per-sengi

EINSCHULEN : German Turkish

(Kind) cocugu okula yaz(dir)mak, baslatmak

EINSCHUß : German Turkish

m l. (-stelle e-s Geschoßes) giris yeri; isabet ma-halli
(Weberei) argac, atki
(Kapital) yatinlan ser-maye; aport

EINSCHWEFELN : German Turkish

kükürtlemek

EINSCHWENKEN : German Turkish

l. bir tarafa sapmak; istikametini degistir-mek
mil. yana cark etm.
(b-ne, bse)uymak

EINSCHWÄRZBALLEN : German Turkish

m typ. tampon Qen l. her tarafmi karart« mak
F kacakcilik yapmak

EINSCHÄRFEN : German Turkish

ihtar etm., siki fiki tembih etm., telkin etm.; sikica tavsiye etm.; iyice kafasina (beynine) sokmak; kulagim bükmek; uyarmak; ikaz etm.; kafasina dank ettirmek

EINSCHÄTZEN : German Turkish

tahmin etm., (klymet) takdir etm

EINSCHÖPFEN : German Turkish

kepcelemek, kotarmak

EINSCHÜCHTERN : German Turkish

tedhis etm.; gözünü korkutmak; gözdagi ver-mek; yumruk (dis, tirnak) göstermek; yildirmak; V: osurugunu dügümlemek; sich ~ lassen gözü yilmak; kuru gürültüye pabu^ birakmak; Davon lasse ich mich nicht ^! Bana da mi lololo? (F); eingeschüchtert gözü büyümü§ (od. korkmus); yilgm °ung / ^edhis, gözdagi °ungs.ver-such m ayak patirdisi

EINSCHÜTTEN : German Turkish

icine bosaltmak, dökmek