Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ENTGEGENSTRECKEN : German Turkish

uzatmak

ENTGEGENSTURZEN : German Turkish

l. karsilamaga hizia kosmak
(Bücher aus Schrank) üzerine düsmek

ENTGEGENTRETEN : German Turkish

l. (j-m) karsi durmak
(dem Feind) düs-mana gögüs germek
(feindlich) düsmanca dävranmak
(begegnen) b-ne rast gelmek
(Gerüchten) karsilamak
(e-r Unsitte usw.) önünü almaga calismak; bse karsi koymak; bse karsi tedbirler ittihaz etm.
(zurückweisen) reddetmek

ENTGEGENWERFEN : German Turkish

(Truppen) mit. kitalan cepheye sokmak; sich e-r S. ^ bse karsi gögsünü germek

ENTGEGENWIRKEN : German Turkish

l. s. entgegenarbeiten
(entgegengesetzt wirken) aksi tesir birakmak

ENTGEGNEN : German Turkish

cevap vermek; mukabele etm.; karsilik vermek

ENTGEHEN : German Turkish

l. (entfliehen) kacmak. kurtulmak
(e-r Gefahr). bir tehlikeyi atlatmak
(übersehen) a) (beim Lesen) gözünden kacmak; gözüne ilismemek b) (beim Hören) kacirmak c) (allg.) bsin farkma varmamak
(verlieren) kaybetmek; sich et. ^ lassen bsi kacirmak; sich (e-e Gelegenheit) nicht ^ lassen igtinam etm.; firsati ganimet bilmek; firsati fevt etmemek

ENTGEISTERT : German Turkish

sersemlesmi? gibi; donakalarak; kalip kesilerek; afal afal; saskm, lälüepkem; bön bön bakarak

ENTGELT : German Turkish

n l. karsilik, bedel
(Lohn) ücret; el emegi 3 (Ersatz) ivaz, taviz
(Entschädigung) tazmin(-at)
(Belöhnung) mükäfat, ödül; als ^ für seine Mühe zahmetine mukabil; gegen
^ para ile °en l. (bezahlen) karsilik para vermek; ödemek
(vergüten) tazmin, teläfi etm.
(erwidern) mukabele etm.
(büßen) seyyiesini cekmek; Das soll er mir ^t Ben bunu ona ödetecegim! Vebalini ceke-cektir! Bunu yamna koymami j-n et. " lassen b-den bsin acismi cikartmak Q\\[ch l. ivazil
parah

ENTGIFTEN : German Turkish

zehirsizlendirmek; zehrini almak

ENTGLEISEN : German Turkish

l. yoldan (od. raydan) cikmak; derayman etm.
(Redner) münasebetsizlik etm.
(moralisch) yolunu sapitmak 2ung / l. derayman
(Taktlosigkeit) münasebetsizlik, densizlik, taktsizlik
(sprachliche) sürcülisan; dil sürcmesi

ENTGLEITEN : German Turkish

l. kaymak, kacmak
flg. elden gitmek; üzerinde tesiri kalmamak; sich die Zügel ^ lassen ßg. dizginleri ele vermek

ENTGOLTEN : German Turkish

; entgöttem ilähsizlandirmak

ENTGRÄTEN : German Turkish

kilciklarmi cikarmak

ENTGURTEN : German Turkish

; entgürten kayisi cözmek

ENTHAAREN : German Turkish

killanni düsürmek 2ungs.m)ttel n kil döken iläc; hamam otu; agda; ein ^ auftragen ot sürmek; agda yapistirmak

ENTHALTEN : German Turkish

(l) (Inf.) l. ihtiva etm.; muhtevi (od. havi) olm.; icermek
(räumlich) icine almak; istiap etm., kapsamak
(involvieren) tazammun etm.. icermek
(umfassen) cami olm.; sich e-r S. ^ l. bsden cekinmek, ictinap, imtina etm.
(der Stimme) istinkäf etm., müstenkif kal-mak; Er konnte sich des Lachens nicht ^. Kendini gül-mekten bir türlü alamlyordu. (II) (Part. Per f.) indimat, ickin; ^ sein icinde bulunmak

ENTHALTSAM : German Turkish

l. pehrizli, perhizkäf, bogazsiz, mutedil
(abstinent) alkol düsmam; yesilayci 2keit / l. vazgecme, itidal
pehriz

ENTHALTUNG : German Turkish

l, cekinme, ictinap, imtina
istinkäf
(Diät) pehriz, imsak

ENTHAUPTEN : German Turkish

l. basmi ucurmak; boynunu vurmak
(mit dem Fallbeil) giyotinle idam etm

ENTHEBEN : German Turkish

(j-n e-r S.) l. b-ni bsden kurtarmak, esirgemek
(e-r Verpflichtung) muaf tutmak; muafiyet vermek; istisna (od. ibra) etm.
(seines Amtes) b-ne i§ten el cektirmek; vazifesinden affetmek

ENTHEILIGEN : German Turkish

sin kutsiyetini bozmak

ENTHEMMEN : German Turkish

pej. tutuklu^unu izate etm

ENTHUSIASMIEREN : German Turkish

heyecana getirmek; sevkiendirmek, cos-turmak ^mus m heyecan, coskunluk, vecit, cezbe, sevk ^t(^n /) m l. cabuk heyecana gelen adam; hissiyatina kapilan
(Fußball- usw.) merakh, hevesli; pej. düskün, müptelä •tisch heyecanli, coskun

ENTHYMEM : German Turkish

n log. entimem; klyasi matvt