Germany
HERABSTEIGEN : German Turkish
inmek; vom hohen Roß (od. von seiner stolzen Höhe) ^ müssen attan inip esege binmek
HERABWÜRDIGEN : German Turkish
asa^ilatmak, kücültmek, teziil etm.; vgl. a. herabsetzen (3)
HERAKLEION : German Turkish
n. pr. (auf Kreta) Kandiya
HERAKLES : German Turkish
s. Herkules
HERALDIK : German Turkish
armalar bilgisi; heraldik
HERALLSCHAFFEN : German Turkish
getirmek, tedarik etm
HERAN : German Turkish
: Nur ^/ Gelsenel Uzak durmal Yanasi Nur nicht zu nahe ~/ uzaktan merhaba!
HERANARBEITEN : German Turkish
: sich ^ (z.B. an den Feind) mit. yanasmak, sokulmak
HERANBILDEN : German Turkish
yetistirmek
HERANDRÄNGEN : German Turkish
(a. sich ^) ite kaka yaklasmak
HERANFÜHREN : German Turkish
mit. yaklastirmak
HERANGEHEN : German Turkish
(an) l. bir yere yaklasmak
(an die Arbeit) ise koyulmak, girismek, yanasmak
HERANKOMMEN : German Turkish
l. (an) b-ne yaklasmak
(Greisenalter) yas basmak
(Zeit des Todes) vakti (mevudu, merhunu) gelmek; die Dinge an sich ^ lassen isi oluruna birakmak; islerin ne sekli alacagmi beklemek; nicht im entferntesten an j-n ^ fig. attigi tirnaga benzememek; nur schwer heranzukommen (an) vanimasi güc
HERANMACHEN : German Turkish
: sich />" l. (an j-n) b-ne yaklasmak, yanasmak, rampa etm., sokulmak; cengel takmak; kancayi atmak; V: raspalamak; (an ein Mädchen) iskele etm.
(an et.) bir ise koyulmak
HERANNAHEN : German Turkish
yaklasmak
HERANNEHMEN : German Turkish
: e-n Schüler scharf ^ bir ögrenciyi sikmak
HERANPIRSCHEN : German Turkish
: sich ^ yavasca sokulmak
HERANREICHEN : German Turkish
(an) bse yetismek
HERANREIFEN : German Turkish
olgunlasmak, erginlesmek, caglanmak; kemale ermek; zum Jüngling ~ biyiklari ele almak; herangereift sein akil baiig olm.; buluga ermek
HERANSCHLEICHEN : German Turkish
: sich ^ yavas yavas yanasmak; gizlice sokulmak
HERANTRAUEN : German Turkish
: sich ^ yaklasmak cesaretinde bulunmak
HERANTRETEN : German Turkish
l. yaklasmak
(an j-n) b-ne bas vurmak
HERANWACHSEN : German Turkish
gelisip büyümek; palazla(n)mak; nesvünema bulmak; serpilmek; Seine Kinder sind herangewachsen. ^ocuklan yetisti.
d:
es Geschlecht yeni yetisen nesil
HERANWAGEN : German Turkish
: sich ^: An so etwas kann ich mich nicht ^. Böyle bir ise cikisamam
HERANWOLLEN : German Turkish
: nicht (recht) an et. ^ bir isten yan cizmek; minn kinn etm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani